<$BlogItemBody$>
TAHA AKYOL - milliyet.com.trSeçimlerden sonra ne olacak? Cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören Anayasa değişikliği yürürlüğe girebilecek mi? Yeni cumhurbaşkanını ve yeni Meclis Başkanı'nı seçmek için 367 oy gerekecek mi, gerekmeyecek mi?
Bunlar seçimler kadar önemli ama 'belirsiz' konular!
Anayasa hukukumuzun saygın isimlerinden Prof. Ergun Özbudun ve Doç. Dr. Zühtü Aslan, önceki gün kendi aralarında bu konuları tartıştılar ve anlaşamadılar!
Soru ve sorun şu:
- Cumhurbaşkanı Sezer, cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören Anayasa değişikliği paketini, maddelerden birinin kabul oyu 360'da kaldığı için, tekrar veto edebilir mi, edemez mi?
Prof. Özbudun'a göre Sezer veto edemez; Doç. Dr. Zühtü Aslan'a göre, Sezer veto edebilir!
Gerekçeleri köşe yazısına sığmayacak kadar teknik ve detaylı.
Yoruma bağlı
Sırf hukuki açıdan baktığımızda, Özbudun ve Aslan gibi özgürlükçü felsefeyi benimseyen iki hukukçunun bu konuda anlaşamamış olması meselenin ne kadar muğlak ve tartışmalı olduğunu gösterir.
Gerçekten, Anayasa değişikliğinin kaç defa oylanacağını düzenlemiş olan Anayasa'da turlar arası sayı farkları olması durumunda ne yapılacağına dair bir hüküm yok. İş yoruma kalıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin 1971'de yani eski Anayasa ve eski iç tüzük döneminde verdiği bir karar, bütün turlarda 367'nin üstünde oy alınması gerektiğini söylüyor.
Bu, Sezer'in bugünkü paketi veto edebileceği tezini güçlendiriyor.
Ama beri taraftan, Sezer'in ilk vetosundan sonra paketin içeriğinin değişmeden Meclis'ten aynen geçirilmiş olması ve paketin tümünün 370 oyla kabul edilmesi de Sezer'in veto edemeyeceği tezini güçlendiriyor.
Hangi yorumu seçeceğinize bağlı.
Anayasa Mahkemesi'nin birçok hukukçuyu hayretlere düşüren ünlü '367 kararı' da gösteriyor ki 'yorum' imkânı olağanüstü derecede geniştir! Hele de bir üst yargı organında itiraz imkânı yoksa...
Veto ihtimali yüksek
Siyasi tavrını bildiğimiz Sezer'in böyle bir hukuki yorum imkânını kullanacağını, Anayasa değişikliği paketini tümüyle veto edeceğini düşünüyorum. Bunun işaretlerini de alıyorum.
Sezer'in 'ikinci' vetosu, Anayasa Mahkemesi'nin '367 kararı' kadar hayretle de karşılanmaz; siyaseten de hukuken de...
Sezer, maddelerden birinin 360 oyla kabul edilmiş olmasını 'tasarıda değişiklik yapılması' diye yorumlayarak veto ederse; Anayasa değişikliği paketi tamamen suya düşmüş olur: Cumhurbaşkanını halk seçmez, yeni Meclis seçer! Bunun için en az 367 oy gerekir. Yeni Meclis'in kendi başkanını seçmesi için bile 367 oya ihtiyaç olacaktır!
Ne Sezer'in vetosunu götürecek bir hukuki merci vardır ne de 'küskünler' sebebiyle Meclis toplanıp tasarıyı geçirebilir...
Peki, yeni Meclis Anayasa Mahkemesi'nin koyduğu' 367 şartından dolayı cumhurbaşkanını, hatta Meclis Başkanı'nı seçemezse, ne olur?! Sanmıyorum; seçimlerden yeni çıkan Meclis, 'derhal' bir seçimi daha göze alamaz, 367 oyu bulacak bir kimseyi seçer...
AKP bu seçimlerde 367 milletvekili çıkarırsa istediği kişiyi seçebilir; hem Çankaya'ya hem Meclis Başkanlığı'na...
AKP bu sayıyı bulamazsa, kendi içinden ama muhalefetin de kabul edeceği bir ismi aday yapmak, uzlaşmak zorunda kalır; böyle olacak gibi gözüküyor. Ben kriz beklemiyorum.