<$BlogItemBody$>
Başbakan Tayyip Erdoğan, şehit cenazelerindeki siyasî sloganlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmeye devam ediyor. Erdoğan, dün partisinin bu konudaki duyarlılığını şu sözlerle anlattı:"Bir damla şehit kanını 550 vekile değişmeyecek kadar aşkla bu vatana bağlıyız." Cenazelerde yapılan protestoların 'toplumu bölmeye yönelik hareketler' olduğunu ifade eden Erdoğan, "Şehadet gibi ulvi bir mertebeyi ülkede yeni bir ayrışma vesilesi kılmak isteyenlere sadece 'yazık, çok yazık' demekten başka söyleyecek söz bulamıyorum." dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin Söğütözü'ndeki yeni genel merkez binasını açtı. Erdoğan, daha sonra 550 milletvekili adayının tanıtım törenine katıldı. Adaylar fotoğraflarıyla birlikte ekranda anons edilirken, Başbakan Erdoğan, Meclis Başkanı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve partiye yeni katılan eski CHP'li Ertuğrul Günay'ın ismi okunduğunda salonda alkışlar yükseldi. Tören kapsamındaki folklor gösterilerinin şehit cenazeleri sebebiyle iptal edildiği duyuruldu.
Törende uzun bir konuşma yapan Erdoğan, şehit cenazelerindeki protestolara değindi. Cenaze namazında slogan atanlara uyarılarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi: "Cenazeleri kendi siyasî sembollerini sergileyecekleri birer kampanya unsuru haline getirmek isteyenler, bilerek ya da bilmeyerek bu vatana kötülük yapma planının parçası haline geliyor. Cami avlularını siyaset meydanı haline getirmek, şehit cenazelerini siyasî istismar malzemesi gibi görmek, millî ve manevî değerlerimize tek kelimeyle kötülük yapmaktır. Siyaset yapmanın, muhalefet yapmanın yeri seçim meydanlarıdır. Cenaze törenleri, birlik, beraberlik, dayanışma yerleridir. Oralar bizim kader birliği yapacağımız yerlerdir." Terör konusunu da değerlendiren Erdoğan, terörle mücadele için yapılması gereken ne varsa bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı kararlılıkla yapılacağını vurguladı.
Konuşmasında sık sık demokrasi ve millî irade vurgusu yapan AK Parti Genel Başkanı, şunları söyledi: "Milletimiz güçlü bir iradeyle demokrasi taleplerini bu kadar yükseltmeseydi, siyasî çürümeye karşı temiz siyaset, adaletli yönetim arzusunu bu kadar güçlü şekilde ortaya koymasaydı bu buluşmamız çok daha ileri tarihlere ertelenirdi. Biz, meşru olmayan her fikre, her inanca, her ideale aynı yakınlıkta duran, kendi toplumunu parçalarıyla değil, bütünüyle ifade eden bir merkez partisiyiz."
Başbakan Erdoğan 'merkez partisi' olduklarının ispatı olarak milletvekili adaylarını gösterdi: "Farklı toplumsal kesimlerden oy alabilmek nasıl merkez partisi olduğumuzun ispatı ise bugün burada tüm toplumsal kesimlere hitap edebilecek özellikleri haiz arkadaşlar bunun en güzel ispatıdır, delilidir."
Terörle mücadelede öncelik içeride
Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle mücadele konusunu içeride ya da dışarıda diye ayırmanın söz konusu olamayacağını belirterek, "Ama öncelik tabii ki yurtiçinde mücadeleyi sürdürmektir." dedi. Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Terör örgütüyle alakalı ifade ettiğiniz 'İçeride 5 bin, dışarıda 500 var' sözleriyle tam olarak neyi kastettiniz? Hakikaten rakamlar böyle mi?" sorusuna Erdoğan şu karşılığı verdi: "Zaman zaman gazetelerde yazılıyor; '5 bin içeride 500 dışarıda'... Bu işin aslına, gerçeğine bakarsak; içeride bin 500, sınır dışında 3 bin 500 gibi rakamlar söz konusu. İçeride de dışarıda da bir ayrıma gitmek gibi bir anlayış söz konusu olamaz. Burada terörle mücadelede her iki bölgeyi de aynı şekilde ele almak; ama önceliğe gelince, öncelik tabii ki yurtiçinde mücadeleyi sürdürmektir. Önceliklerde bu, hiçbir zaman öncelik sırasını kaybetmez."
Seçim öncesi AK Parti'ye tuzak kuruluyor, bunları bertaraf edecek güçteyiz
Başbakan Erdoğan, seçim öncesi bazı çevrelerin AK Parti ve hükümete yönelik tuzaklar kurduğunu ima etti. Erdoğan'ın bu çevrelere mesajı şöyle oldu: "AK Parti olarak her türlü provokasyon, tuzak ve kriz özlemini bertaraf edecek güçteyiz. Kimse Türkiye'de siyaseti, siyaset dışı unsurlarla vesayet altına alamaz. Kimse demokrasiyi gölgeleyemez. Kimse Türkiye'de yeni zaaf alanları oluşturabileceğini vehmederek bu ülkenin kardeşlik iklimini bozamaz. Her vatandaşımız huzur ve güven içinde olsun. Metanetimizi, vakarımızı, birlik ve beraberliğimizi korumamız halinde kardeşliğimizi derinleştirmemiz halinde kimsenin, hiçbir gücün bu iradeyi yaralaması mümkün değildir." Erdoğan, millet sevgisinin millete hizmetle ölçülebileceğini vurgularken, 'milliyetçi ve halkçı olduğunu söyleyen' partileri eleştirdi: "Milliyetçilik millî iradeye sahip çıkmaktır. Ülke sevgisinin ölçüsü ülkeyi daha çok adalete, daha çok özgürlüğe kavuşturmaktır. Milletsiz bir milliyetçilik, halksız bir halkçılık, toplumsuz bir toplumculuk olmaz."
22 Temmuz seçimleri 3 Kasım'dan daha önemli
Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinin siyasi tarih ve demokrasi açısından 3 Kasım 2002'den çok daha önemli olduğuna dikkat çekti. Erdoğan şöyle konuştu: "Mühür milletin elindedir, karar milletindir. Olup biten her şeyi milletimiz derin basiretiyle değerlendirecek, kararını verecektir. Bu kararı bundan sonra kimse değiştirmeye muktedir olamayacaktır. Türkiye'yi ağırlıklarından kurtarmak, üretimi ileri taşımak, ülkemize sevgimizi derinleştirmek için milletimizden yeniden bir vekâlet istiyoruz."
Muhalefet bu sicille milletin huzuruna nasıl çıkacak?
3 Kasım 2002'de 'zümreci ve seçkinci siyaset'in tasfiye olduğunu belirten Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde demode siyaset günlerinden kalma tortuların yeniden gün yüzüne çıktığını söyledi. Ancak bunun çok çabuk döküldüğünü dile getiren Erdoğan, muhalefetin bu sicille milletin karşısına nasıl çıkacağını sordu: "TBMM'den kaçanların, hodri meydan dendiğinde milletten de kaçtığını bütün dünya gördü. Özellikle anamuhalefet partisi tüm siyasi oyununu, demokrasinin hudutlarını çiğnemek üzerine kurdu. Tarihinin en büyük ayıplarını işledi. Tek bildikleri rejim üzerinden siyaset yapmak, kriz üretmek. Ama bütün bunlar fayda getirmedi. Bunun cevabını milletimiz 22 Temmuz'da verecek."
Zaman
Etiketler: 550, Erdoğan, Milletvekili, şehit kanı