<$BlogItemBody$>
Özellikle Cumhuriyet Mitingleri sırasında aldığı refleksle ön plana çıkan SKYTURK’ün genel yayın yönetmeni Serdar Akinan, seçimler ve medya hakkındaki görüşlerini aktardı.Özellikle Cumhuriyet Mitingleri sırasında aldığı refleksle ön plana çıkan ve bir anda rakiplerini geride bırakarak, dikkatleri üzerine çeken SKYTURK’ün genel yayın yönetmeni Serdar Akinan’la nisan ayıyla başlayan sürecin medyaya yansımasını konuştuk
Nisandan bu yana tarihi günlerdeyiz. Cumhurbaşkanlığı seçimi, Cumhuriyet mitingleri, 27 Nisan bildirisi, 367 tartışmaları, nihayet 22 Temmuz. Medyanın koştuğu günlerdeyiz. Cumhuriyet mitingleri yayınlarıyla ön plana çıkan, aykırı seslerin de kendilerini ifade ettiği SKYTURK’ün genç Genel Yayın Yönetmeni Serdar Akinan’la medya açısından süreci konuştuk.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle başlayan olağanüstü dönemi nasıl yaşadınız? 14 Nisan Tandoğan Mitingi’nde açığa çıkan basın-halk gerilimi de vardı...
Bence dönüm noktası Yaşar Büyükanıt’ın 12 Nisan konuşması. Türkiye’nin istikameti açısından çok önemliydi ama dikkatlerden kaçtı. Askerin ‘Tam bağımsız Türkiye’ konseptini, 1950’lerde NATO’yla terk ettiğini düşünüyordum. Ancak 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla çift kutuplu dünya da duvarın altında kaldı. Türkiye’nin pozisyonu bir şekilde açığa çıktı. 1989’dan 11 Eylül saldırılarına kadarki süreçte bu değişim doğru okunamadı ve bence kurucu Cumhuriyet ideolojisi açık bir çatışmaya girmeye başlayacağı bir sürece gidiyor. Çatışmalı olduğu iki alan var; laiklik ve Kürtçülük. Her iki siyasi ideolojinin de normalleşmeye çalıştığı, siyasallaştığı bir süreçteyiz üstelik. Çatışmanın sinyali 12 Nisan’da verildi, 14 Nisan’daki kalabalık da askeri ‘biz o kadar yalnız değilmişiz’ anlamında rahatlattı.
Ama 12 Nisan basına öyle yansımadı...
Medya biraz da, ne şartta olursa olsun, mevcut ekonomik düzenin, istikrarın devamından yana. Bizim grubu bir parça ayırıyorum, özgürlük alanımız biraz daha fazla. Ama özellikle Doğan Grubu’nda “Aman bir şey olmasın, toplumda hassasiyet yaratacak çatışmaları büyütmeyelim” durumu var. Bunda elbette AK Parti’nin tek başına iktidar oluşunun payı büyük ve baskı yaratıyor. ‘AB ve ABD’yi düşman tanımı içine sokalım ve ne gerekiyorsa yapalım’ duruşunda değiller. Bunları dile getirdiğinizde ulusalcı damgası yiyorsunuz. Büyük medya bu konularda çok mahcup ifadeler kullanıyor.
YAYINLAMAYAN ŞEREFSİZDİR
SKYTURK olarak çatışmalı duruma hazırlıklı mıydınız?
Bir yıldır, çatışmanın arttığını gözlemliyordum. Bir ayrımda olduğumuzu art arda gelen seçimlerle göreceğiz. Toplumda bugüne kadarki etkinlik alanını kaybettiğini düşünen ciddi bir kitle var, meydanları dolduranlar. Biz bunu mahcup ifadeyle görmemeye çalıştık. Tandoğan mitinginden bir anekdot aktarayım; nasıl bir otokontrol uyguladığımızı ve baskı hissettiğimizi o gün anladım. Sabah 09:00’da, Ankara’yı aradığımda arkadaşlar, ‘meydan şu anda tamamen dolu’ dediler. Günlerdir, “ADD miting yapacak çok da büyütmemek lazım, yayını yıkmayalım, kendimizi çok da angaje etmeyelim” diyorduk. Tam o sırada AK Parti yanlısı bir arkadaşım telefon açtı, daha önce de “kaç kişi gelir” diye tartışmıştık onunla. “Birkaç 100 bin kişi var, şu saat itibariyla” dedim. “Siz ne yapıyorsunuz?” dedi. “Ara ara bağlanıyoruz” dedim. Arkadaşımın kullandığı ifade şuydu: “Bunu vermeyen şerefsizdir, bu kadar insan toplanmış!” O sözden sonra kesintisiz 4.5 saat yayındaydık. O kadar çok telefon, mail geldi ki. TRT’den biri aradı. TRT 11 kamera, 3 canlı yayın arabası göndermiş ama bir kez bile bağlanmamış, “bu bir yayıncılık yüzkarasıdır” dedi. Diğer kanalların da eminim santralları kilitlenmiştir. Hatta CNN Türk “Biz her mitingi yayınlamıyoruz” dedi ama sonrakileri yayınladı. O bir kırılma noktasıydı; sivil demokratik talebin, toplumsal baskının önünde duramadı medya. Orada atılan sloganları, çok öne çıkarmadık ama özellikle Doğan Grubu’na ağır saldırılar olmuş.
AKP OY PATLAMASI YAPACAK
Yaşar Büyükanıt’ın son konuşmasını nasıl okuyorsunuz?
Büyükanıt “benim bir tehdit algım var, buna da ben bugüne kadar müttefikim olanları koyuyorum ona göre pozisyon alalım” dedi. İlla savaşmak gerekmiyor ama yekvücut bir portre sergilersen bundan bir tavır çıkar. “Politik hedef koy bana” dedi. Ortaya çıktı ki hükümetin Irak’a dair politik hedefi yok. Önümüzdeki süreç daha belirsiz ve AK Parti’nin inisiyatifinden çıkmış gibi. Daha da belirsizleşecek çünkü AK Parti oy patlaması yapacak, yüzde 40-45’lere ulaşabilir.
Neye göre bu tespit?
AK Parti mağduriyet edebiyatını çok iyi yapıyor. Varoşlara, Anadolu’ya hakim ve insanlar istikrar istiyor. Bu yüzden AK Parti’ye verecekler. Yarışın sürprizleriyse MHP ve Genç Parti.
Hükümetin Kuzey Irak politikası oy kaybettirir mi?
Kaybettirecek. Genelkurmay oyun planını tam da bu fay hattında kurdu. Seçimi bile erteletebilecek şeyler olabilir. Olmazsa AK Parti yüzde 40’larla -aynı sandalye sayısını bulamayabilir- ama gelecektir. DTP de 30 civarında bağımsız milletvekili sokacaktır.
TUĞLUK’UN YAZISI BİR TASARIM ÜRÜNÜYDÜ
DTP milletvekili adayı Aysel Tuğluk’un Radikal’de yayınlanan, barışçı Atatürk’ü de öven konuşmasına ne diyorsunuz?
O konuşma planlı. Abdullah Öcalan’ın son 2-3 yıldır demokratik konfederalizm söyleminin bir parçası. Atatürk’e gayet sahip çıkan bir söylemdir. Aynı gün Milliyet’te de Ahmet Türk’ün röportajı vardı ve bence bu tamamen sipariş üzerine yapılmıştır. O röportaj kime yaradı? AK Parti’ye yaradı. Çok önemsediğim bir söylem ama zamanlamaya bakıyorum, Anafartalar Çarşısı’ndaki bombalar patladıktan sonra yapılıyor, samimi gelmiyor, çünkü o cümleler aylardır Apo’nun ağzından avukatları aracılığıyla ajanslara düşüyor. Hürriyet’te tek sütun bile haber olmazken, o yazı Radikal’de tam sayfa yayınlanıyor. Hakikaten bir tasarım var.
Bir gündemin ötekini izlediğibir süreçte televizyonculuk yapmak nasıl bir durum?
Cumhuriyet tarihin en kritik dönemlerinden birindeyiz. Bir tarih akıyor, çok heyecanlı. Bugün kendime rakip olarak gördüğüm kurumların tamamında çalıştım. HABERTURK ve CNNTURK’de kurucuydum. Omurgalarını, DNA’larını biliyorum, NTV’yi de çok iyi biliyorum. 3.5 yıldan beri bana burada tanınan özgürlük alanı çok fazla. Diğerlerinde doğrudan patronajdan olmasa bile, ‘aman bunu yap bunu yapma’ şeklinde adı konmamış bir atmosferik basınç vardır. Bu oksijen miktarını etkiler, koşamazsın, yüksek irtifada koşmanın mümkün olmadığı gibi. Nihat Genç, Yalçın Küçük, Hüsnü Mahalli gibi genelde sistemin içinde olmayan insanlar burada konuşabiliyorlar.
Siz kanalınızın izlenme açısından nerede olduğunu biliyor musunuz?
Çok seçenekli bir ortamda, eskisi gibi bir izlenme alışkanlığı kalmadı. İnsanlar Eurolig için SKYTURK’e, Formula için CNNTURK’e kayabiliyor. Ama zamanla haberi işleyiş tarzınızla ilgili bir farkındalık oluşabiliyor ve bence minimal gözüken o şey hayati. Biz bunu yarattık. SKYTURK de HABERTURK de bu kategoride; “bunlar farklı bir şey veriyorlardır” diye, göz atıyor insanlar. Büyükanıt’ın bir çıkışı varsa, “resmi söylem içinde dürüstçe bu haberi alabileceğim kanallar var” diyor. Herhangi bir pozisyon kaygısı olmadan. NTV ve CNNTURK de haberi yayınlıyor ama dur bakalım aslında ne oldu ve bunu bana özgürce yorumlayabilecek insanlar kimler” diye düşünüyor seyirci. Birini telefona bağlayabiliyorsunuz, o kişiyi asla NTV ya da CNNTURK’de göremezsiniz; birtakım başlıklar atarsınız bunu diğer kanallarda göremezsiniz. Bu onların o haberi yalan verdiği anlamına gelmez, ama bir pozisyon almaktır.
NTV TRT gibi, HABERTURK rakibim
NTV’yi, bir röportajınızda TRT’ye benzetmişsiniz neden?
Etliye sütlüye bulaşmaz, tartışmasız referans kanaldır, tıpkı yıllar öncesinin TRT’si gibi ama çok daha renklidir, bence NTV çok kaliteli bir ulusal kanal formasyonuna oturdu. Belli konulardaki habercilik reflekslerinin olmadığını, daha merkezi ve referans kanal olduğunu söylemeliyim. HABERTURK bence kurulduğu gündeki mottoyu kaybetmedi, hep farklı bir şey bulacağınız bir kanal hissiyatı var. Ama mevcut konjonktürde korkunç bir anti batı dalga olduğunu düşünüyorum, bunu karşılıyor mu derin şüphelerim var. SKYTURK bunu taraf olmak adına değil, böyle bir olgu var ve bunu yadsıyamazsınız şeklinde karşılıyor. CNNTURK bütün bu kategorilerin dışında. Referanssa NTV’yi alıyorum, farklı bir şey ne yapıyorlar diye baktığım tek kanal HABERTURK.
Akşam